Header Ads Widget

Responsive Advertisement

Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat İnceleme: Konusu Nedir?

Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat İnceleme

Stefan Zweig bu kitabında bir kadının yaşamını değiştiren 24 saati ele alıyor. Bol bol betimlemenin yapıldığı bu kitap, insanın saplantılarının ve arzularının uç noktalarında geziyor. Kitapta içgüdülerinin peşinden giden bir kadının hikayesini okuyoruz. Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat inceleme yazısı hazırladım. İşte Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat özeti!

Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat İnceleme Yayında

Kitap başlangıçta bir beyefendinin dilinden anlatılmaya başlıyor.

En başta bu beyefendi bir pansiyonda kaldığından ve o pansiyondaki insanların günlük rutin yaptığı işlerden bahsediyor. Bu insanlardan biri de Madam Henriette. Her gün akşam sahile inen taraçada akşam yürüyüşü yapıyor. Bundan bahsetmemin sebebini birazdan anlarsınız.

Bir gün pansiyona genç yakışıklı Fransız bir genç geliyor. Geldiği andan itibaren pansiyondaki herkesi etkiliyor.

Madam Henriette Fransız gencin pansiyonda olduğu günlerden birinde akşam çıktığı yürüyüşten geri gelmiyor. Herkes birlik olup kadını arıyor ama bulamıyor. Sonunda Madam Henriette’nin yazdığı mektuptan Fransız gençle beraber gittiği anlaşılıyor.

Pansiyondakiler yemek yerken masada bu konu tartışıyorlar. Tabii ki çoğu Madam Henriette’ye kızgın. Masada büyük bir gerginlik yaşanıyor. Başlarken bahsettiğim beyefendi bu konudaki düşüncelerini şu şekilde dile getiriyor: “Madam Henriette’yle empati kurduğumda onun arzularının peşine takılarak bir adamın peşinden gitmesini anlayabiliyorum.” Bu ifadeye benzer cümleler kullanarak konuşmasına devam ediyor. Masadaki Mrs. C. bu düşünceleri yüzünden beyefendiyi sorguluyor. Düşüncelerini daha net anlayabilmek için resmen çaba sarf ediyor.

Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat Konusu Nedir?

Mrs. C. beyefendinin masadaki tavrından sonra onunla dostane ilişkiler kurmaya başlıyor. Bir gün beyefendiyi odasına çağırıp kimseye anlatmadığı hayatı boyunca taşıdığı sırrını ona anlatmak istediğini söylüyor.

İşte o odada Mrs. C., Madam Henriette’nin yaşadıklarına çok benzeyen o yirmi dört saatini ilk defa birine anlatıyor.

Mrs. C. kocasını kaybettikten sonra kırk iki yaşındayken Monte Carlo’ya gidiyor. İnsanların kumar oynarken heyecanı, öfkeyi, macerayı, tutkuyu sınırlarında yaşadıkları o anları görmek, bir tiyatro izler gibi insanların bu tavırlarını izlemek Mrs. C.’nin hoşuna gidiyor.

Yine Monte Carlo’ya gittiği günlerden birinde gözüne bir adam takılıyor. Kumar bitene kadar gözünü onun üzerinden alamıyor. İşte o anda hayatını derinden etkileyen o yirmi dört saat başlıyor.

Yirmi dört saat içinde bir yabancıya yardım edeyim derken hem parasını hem de duygularını kaptırıyor. Onun kumarı bırakması için elinden geleni yapıyor. Tam bıraktığını zannederken o gün onu o kumar masasında yine görüyor ve dünyası kararıyor.

Hemen o şehirden ayrılıyor ve yıllarca bu olayı hazmetmek için uğraşıyor.

Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat eserinin incelemesinin sonuna geldik. Son olarak, Stefan Zweig ‘in tüm eserleri okunmalı okutturulmalı. Keyifli okumalar.

Yorum Gönder

0 Yorumlar