Bugün belki birçoğunuzun çevresinde duyduğu metabolik sendromdan bahsedeceğim. Bu hastalık tek bir belirtiyle ifade edilebilecek bir olgu değildir. Birçok hastalığın birleşimiyle ortaya çıkan bir olgudur. Peki, metabolik sendrom nedir?
Metabolik Sendrom Nedir? Hangi Hastalıkları Beraberinde Getirir?
Metabolik sendrom, insülin direnci ile başlayıp diyabet, obezite, hipertansiyon, dislipidemi gibi hastalıkların zincir gibi birbirine eklendiği ilerleyici bir hormonal bozukluktur. Bu hastalık uygarlık sendromu, polimetabolik sendrom, ölümcül dörtlü ve sendrom x gibi isimlerle de anılabilir.
Henüz Sendrom X‘in hangi sebepten ortaya çıktığı tam olarak bilinmemektedir. Hareketsiz (sedanter) yaşayan, yüksek kalorili beslenen, sigara kullanan, yüksek karbonhidratlı diyet yapan bireylerde bu hastalığın yaygın olduğu bilinenler arasındadır.
Bir pandemi olarak bakılan Sendrom X, coğrafi koşullara, etnik özelliklere ve beslenme biçimine göre farklı bölgelerde farklı yayılımlar gösterir. Son zamanlarda dünya çapında büyük bir artış göstermekte olup erişkin bireylerin %30’unu etkiler. Yaş ilerledikçe ortaya çıkma oranı da artar. Ülkemizde 9,2 milyon (30 yaş ve üstü) bireyde bu bozukluk bulunur. Koroner arter hastalığı yaşayan insanların %53‘lük kısmı aynı zamanda bu hastalığı da yaşar. Türkiye’de bu hastalığın görülme sıklığı kadınlarda %40‘ken erkeklerde %28‘dir. Bu da kadınların bu hastalığa yakalanma olasılığının çok yüksek olduğunu bize gösterir.
Metabolik Sendrom Tanı Kriterleri Nelerdir?
Türkiye Endokrinoloji Metabolizma Derneği, Metabolik Sendrom Çalışma Grubunun önerdiği, Metabolik Sendrom Tanı Kriterleri’ne göre;
Bunlardan en az biri;
- İnsülin direnci
- Diyabet
- Bozulmuş glikoz toleransı
ve şunlardan en az ikisi;
- Abdominal obezite (BKİ>30 veya Bel çevresi: Kadınlarda>80 cm, Erkeklerde>94 cm ise)
- Hipertansiyon
- Dislipidemi (Kan trigliserit düzeyi>150 mg/dl ise)
var ise bu hormonal bozukluğun tanısı koyulur.
Metabolik Sendrom Tedavisi Nasıldır?
Öncelikle hastalığın ilerlemesinin önüne geçilmelidir. Hastanın sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite ile yaşamının düzenlenmesi hastalığın seyrini yumuşatır. Hatta bireyler sağlıklı yaşam biçimini ömür boyu benimsediklerinde bu bozukluktan eser kalmaz. Son zamanlarda adından sık sık söz ettiğimiz Akdeniz Diyeti de bu hastalığın ilerlemesini önleyici ve aynı zamanda kalbi koruyan sağlıklı bir beslenme modelidir.
KAYNAK
METABOLİK SENDROM KILAVUZU, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği, 2009
Balkan F., Metabolik Sendrom, Ankara Medical Journal 2013; 13(2):85-90
0 Yorumlar