Header Ads Widget

Responsive Advertisement

Saatleri Ayarlama Enstitüsü İnceleme (Konusu Nedir, Okunmalı mı?)

Saatleri Ayarlama Enstitüsü İnceleme

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın eseri Saatleri Ayarlama Enstitüsü birçok kişi tarafından ilgi gören, okunan ve okunmaya devam eden bir romandır. Edebiyatımızı yansıtan güzel örneklerden biridir. İnternette bu romanla ilgili o kadar çok yorum vardı ki anlatamam. Sanki yorum yapanlar ikiye bölünmüş. Ben de merak edip bu romanı okudum. Bu yazıyı okumadan önce size bir uyarım var: Burada yazdıklarım benim kitap hakkındaki şahsi düşüncelerimdir, bu sebeple olumsuz yorumlar olabilir ve bu sizin kitabı okumaktan vazgeçmeniz anlamına gelmez. Edebiyatımızı yansıtan her eser değerlidir. Bunu bilerek okumanız dileğiyle Saatleri Ayarlama Enstitüsü inceleme sizlerle. Dikkat: Spoiler içerir!

Saatleri Ayarlama Enstitüsü İnceleme

Tanpınar’ın romanının baş karakteri Hayri İrdal, karmaşık bir çevreyle büyüyen ve bu çevrenin içerisinde düşüncelerini şekillendiremeyen, kafası karışan biridir. Hayri İrdal karakteri, davranışları ve düşünceleri bakımından beni biraz rahatsız etti. Satırları okudukça bu karaktere kızdım. Her ne kadar kitabın sonlarına doğru düzelmeye başlasa da bu karakter bende iyi bir izlenim bırakmadı.

Çıkardığım bir diğer sonuç ise Tanpınar’ın, Hayri karakteriyle bize dönemin insanlarının cahil yüzünü gösterdiğini fark etmemdi (siz nasıl düşünürsünüz bilemem :)). Bu karakter batıl inançlarla büyütülmüş, hayatta örnek aldığı insanların hepsini birer birer kaybeden biridir. Zamanla saatlere merak salan H. İrdal, Nuri Efendi adında bir saatçinin yanında bir süre çıraklık yaparak saatleri daha fazla tanıma fırsatı bulur fakat saatler onun, yoksulluğuyla başa çıkması için yardımcı olacak bir araç değildir. Başlarda hal böyleyken aradan seneler geçtikten sonra saatler onun hayatının vazgeçilmez bir parçası olur.

Halit Ayarcı çağdaş düşünen, yenilikçi bir adamdır. Hayri İrdal ve Halit Ayarcı’nın karşılaşması ilerde onların Saatleri Ayarlama Enstitüsü‘nü kurmalarına vesile olur. Bu enstitüyle birlikte ana karakterimiz hızlı bir yükselişe geçer ve zenginliğe ulaşır. İşte bu kısımlara karakterin düşünceleri şekillenmeye başlar ve daha sevimli hale gelir. Halit Ayarcı’nın ise aklını kullanışına hayran kalırsınız.

Genel olarak bakıldığında kitabın dili ağırdı. Okurken internette sözcükleri sık sık aratmak zorunda kalabilirsiniz. Öyle bir çırpıda okunacak kitap değil. Özümseyerek, anlayarak okunmalı. Keyifli okumalar.

Yorum Gönder

0 Yorumlar