Hani bazı kitaplar vardır ya çok gerçektir, içimizdendir. İşte öyle bir kitap ‘İçimizdeki Şeytan’. Sabahattin Ali diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da bizleri büyülüyor. Bu kez zihinlerimizin içine girip kendi içimizdeki çelişkileri ve bütünleşmeleri ortaya çıkarıyor. İçimizdeki Şeytan kitabının inceleme yazısı sizlerle. İnceleme hakkındaki düşüncelerinizi yazının altına yorum yaparak bize iletebilirsiniz. Keyifli okumalar. Dikkat: Spoiler içerir!
İçimizdeki Şeytan Kitabının İnceleme
Eyleme döktüğümüz veya sadece düşüncelerimizde var olan kötü şeyleri hep şeytanın boynuna yükleriz. Peki, neden? İnsan kendi acziyetini, iradesizliğini neden kabullenmez? Bizim hiç suçumuz yok mudur? Bu kitap bize bu soruların cevabını tek tek veriyor.
Kitabın ana karakteri Ömer, her şey onun düşünceleriyle başlıyor. Ömer’in tekdüze hayatına Macide giriyor. İlk görüşte tutulduğu Macide’ye zaman geçtikçe daha kuvvetli hisler besliyor. Aynı şekilde Macide’de ona karşı giderek kuvvetlenen hislerle yaşıyor. Macide’nin babasının talihsiz bir şekilde vefat etmesi ve okumak için geldiği İstanbul’da yanında kaldığı teyzesinin evini terk etmesi onun yolunu Ömer’le birlikte yaşamaya çıkarıyor.
İkisi evlenme kararı alıyor. Başvurdukları nikah işlemleri aylarca uzuyor uzuyor. Bu süreçte Ömer’in kirada yaşadığı tek göz odada kalıyorlar. Beklenen bu süreçte Macide Ömer’i daha yakından tanıma fırsatı buluyor. Ana karakterimiz bu süreçte maddi sıkıntıları yüzünden arkadaşlarından borç istiyor ve bir türlü işinde kademe atlayamıyor. Bunun sebebi ise baş karakterin işlerine o zamana kadar hiç önem vermemiş olması ve zaten herkesten borç para istemeye alışmış olmasıdır.
Ömer’in kendi içindeki ihtiyatsızlığı, umursamazlığı, geçmişte yaptıkları, iradesizliği, hayatındaki en değerli varlığına ‘eşine’ olan sadakatsizliği bu ilişkinin sonunu getiriyor. Arkadaşlarıyla eğlenmeye çıktıkları bir gecede yaşanan tüm olaylar ikisi için de bardağı taşıran son damla oluyor. O geceden sonra yolları ayrılıyor ama nasıl? Hani birbirini çok seven iki aşık? İki insanın karakterinin uyuşmaması da aşka engel olabiliyor. Sevgili okuyucular en güzel kısmı size kalsın.
Kitaptaki diğer karakteri özetlemek gerekirse onlar da aslında içinde yaşadığımız çevrenin bir yansıması. İçlerinden geçirdikleri düşüncelerle davranışlarının zıtlığı insanların iki yüzlülüklerinin en güzel örneği olmuş.
Çevremize ufkumuzu açan, gerçek hedefleri olan insanlar toplayalım. İçimizde bir şeytan yatmıyor aslında. Biz her şeyimizle biziz. Bizi biz yapan bütün duygu, düşünce ve davranışlarımızdır.
){kind=link}
0 Yorumlar